Gülbün Sayın Pülsünlerli, Notre Dame de Sion’ un tıp dünyasına adını yazdıran mezunlarından. Gülbün hanım, Sion’ da yaşadıklarını ve başarılı meslek hayatının ona kattıklarını sonsuz bir tevazuyla anlatıyor; 1953 yılında mezun olduğu Sion çatısı altında öğrendikleri hâlâ dün gibi aklında. Zihnine kazınan ilkelerin bugünkü hayatını ve tabii başarılarını şekillendirdiğine inanıyor. Türkiye’nin ilk kalp nakli ameliyatını gerçekleştiren ekibin bir parçası olan Doç. Dr. Gülbün Sayın Pülsünlerli 8 yıllık lise hayatını ve Türkiye’nin ilklerinden birine imza attığı o operasyonu işte böyle anlatıyor…
– 1953 yılında NDS’den mezun oldunuz. Bize okulumuzda geçen yıllarınızdan bahseder misiniz?
Notre Dame de Sion’da (NDS) geçirdiğim yıllar aslında anılar arasında yer alsa da, orada edindiğim kazanımlar hâlâ hayatımı etkiliyor diyebilirim.
NDS’de öğrendiklerimiz, ömür boyu bize bir yaşam biçimi olarak geri döndü. Orada sadece eğitim almadık. Aynı zamanda hayata karşı duruş biçimimizi de belirledik.
Mère Solangia hem müdiremiz, hem de Fransızca hocamızdı. Fransız edebiyatını öğretirken aynı zamanda, sanki ileride hayatta karşılaşacağımız güçlük ve sıkıntıları hissedermişçesine, gelecekte yaşayacağımız kötü günleri kolay atlatabilmemizi sağlayacak ve hayatın akışı içinde bize yol gösterecek şiirler ezberletirdi. Örneğin; …Prends toujours le chemin qui te mêne le plus haut La victoire t’attend et le but et si beau …Sème sur ton chemin la paix, la joie et la confiance.
Okulda geçirdiğimiz güzel günlerimizin, gelecekte karşılaşacağımız zorluklarla mücadele etmemizi kolaylaştıracağını ifade ederdi.
…Leur lumière aux heures de doute Illuminera vôtre route
Bu şiirler ve okulda öğrendiklerimin çoğu hâlâ hafızamdadır ve Mère Solangia’nın dedikleri de aynen çıkmıştır. NDS’de kazandığım bu düşünce yapısı zor günleri kolay atlatmamı sağladı. Ayrıca, kendimizden çok yakınlarımızı düşünmeyi, başkalarına yardım etmeyi, menfaatin çatıştığında karşındakini de düşünmeyi, bir amacının olmasının iyi bir şey olduğu ama amaca ulaşmak için her yolun denenmemesi gerektiğini de NDS bize öğretti.
İngilizce hocamız Mother Consuelo sevecen, son derece iyi kalpli ama aynı zamanda da oldukça disiplinliydi. Zaten okulumuzun da disiplin hocasıydı. O dönem için, “iyi yetişmiş aile kızları” yaratmaya çalışıyordu. Mother Consuelo ile ilgili bir anımı anlatmak istiyorum.
Bir gün tüm sınıf okuldan çıktık, tabur halinde Taksim’e yürüyoruz. Başımızda da Mother Consuelo var. Hiç sağa sola bakmadan ciddi ciddi yürürken, bir arkadaşımız sokaktaki satıcıdan kestane aldı ve bir tane yedi. Mother Consuelo neredeyse kalp krizi geçirecekti. Sözleri şu an bile kulağımda; “Une jeune fille bien élevée ne mange jamais dans la rue. Si elle achète des marrons, c’est pour se chauffer les mains…” Hiç unutmam hepimiz ceza almıştık. Mother Consuelo, bir olay olduğunda bize neden yaptığımızı sorardı. Ne söylersek söyleyelim bizi haksız bulur ve sadece “Mother is always right” dediğimiz zaman bizi affederdi. Haklıyken susmak zordur. Biz, haklı olduğumuz zaman bile susabilmeyi öğrendik….
Monsieur Consoli ise, bize matematik ve feni sevdirdi. Okulumuzdaki tek erkek hoca olduğu için, hepimiz O’na hayrandık. Bizim dönemden kime sorsanız, “Monsieur Consoli ne kadar yakışıklıydı” der.
Zafer Hanım, Belkıs Hanım, Mehpare Hanım ve Leyla Hanım’ı ve bütün hocalarımı ne zaman düşünsem saygıyla anarım. Bize bir yaşam biçimi verdiler…
– O dönem NDS mezunu olmak ile günümüzde NDS mezunu olmak arasında bir fark görebiliyor musunuz? Okulumuzda aldığınız eğitimin meslek hayatınıza etkileri nelerdir?
NDS’de biz 1950’li yılların şartlarına göre yetiştirildik. Bugünün mezunları ise bu-günün şartlarına göre yetiştiriliyorlar. Bizim zamanımızda sadece kız öğrenciler vardı. Şimdi karma bir eğitim veriliyor. Fakat benim kanaatime göre NDS öğrencisi değişmez. Aynı değerler mutlaka onlara da verilmiştir. Amaca ulaşmak için yılmadan ama dürüstçe çalışmak, yeryüzündeki herkesi sevmek, fedakâr olmak… Bu değerler hep aynı kalmıştır.
– Türkiye’de ilk kalp nakli ameliyatı 22 Kasım 1968 günü sizin de içinde bulunduğunuz bir ekip tarafından gerçekleştirildi. Yani, dünyada ilk kalp nakli ameliyatını gerçekleştiren Christian Bernard’dan tam 11 ay sonra… Bu büyük başarı öykünüzden bahseder misiniz?
O tarihte ben Ankara’da Yüksek İhtisas Hastanesi’nde Kalp Cerrahisi Servisi’nde kardiyolog reanimatör olarak görev yapıyordum. Kalp-akciğer makinesi de benim sorumluluğumdaydı. Hiç unutmam. Hastamızın adı Maviş KARAGÖZ’dü. 22 Kasım 1968’de akşam saat 20:00’de donör bulundu. Op. Dr. Kemal BAYAZIT başkanlığında, gerekli formaliteleri gerçekleştirdikten sonra ameliyata girdik. Hastamızın yeni kalbinin çalıştığını gördüğümüz anki duygularımızın tarifi mümkün değildi. Bir ilk başarılmıştı ve ben de o ekipteydim. Sabah saat 05:00’de ameliyat bitti. Dönemin Sağlık Bakanı Vedat Ali ÖZKAN hastaneye geldi ve sat 07:00 haber ajansında radyoda isimlerimizi söyledi (o tarihte televizyon henüz kurulma aşamasındaydı). O an, bir insanın hem ülkesi, hem ekibi hem de kendisi adına aynı anda mutluluk duyabileceği nadir anlardandı…
– Son olarak doktor olmak isteyen yeni mezunlarımıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?
Doktor olmak isteyen mezunlarımıza mesajım şu: Eğer gerçekten istiyorlarsa olsunlar. Doktorluğun hümanist bir yönü var. Yani bizim okulumuzun yapısına uygun bir meslek. İyi doktor olmak için bilginizin iyi olması kadar iyi bir insan da olmanız gerekiyor.
Doktor adaylarına da, hastaya güven vermek için her zaman güler yüzlü olmalarını, onlarla ilgilenmelerini, hastalıkları hakkında onlara bilgi vermelerini tavsiye ediyorum. Bir de hastaya ismi ile hitap etmelerini önereceğim. Bu hitap tarzı hastayı doktoruna bağlar. Ve tabii devamlı okuyup, yenilikleri izlemelerini…
GÜLBÜN SAYIN PÜLSÜNLERLİ’NİN HAYATI
1953 yılında NDS’den, 1959 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olan Gülbün Pürsünlerli İstanbul Amiral Bristol (Amerikan) Hastanesi
ve Şişli Etfal Hastanesi’nde İç Hastalıkları ihtisası yaparak uzman; Ankara Yüksek İhtisas Hastanesi’nde kardiyoloji ihtisası yaparak kalp ve damar hastalıkları uzmanı unvanlarını aldı.
Daha sonra, Fransa’ya giderek, Paris Üniversitesi Broussais Hastanesi’nde re-animasyon ihtisası yaptı. 12 yıl boyunca, Ankara Yüksek
İhtisas Hastanesi’nde kardiyolog-reanimasyon uzmanı olarak görev yapan Pürsünlerli 1968 yılında Türkiye’de ilk kalp nakli ameliyatını gerçekleştiren ekipte bulundu ve bu ameliyat dolayısıyla Sağlık Bakanlığı’ndan ödül aldı.
1976 yılında Belediye Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Klinik Şefi unvanını, ilerleyen yıllarda da üniversitede do-çent unvanını aldı.
Yerli ve yabancı dergilerde yayımlanmış çeşitli makaleleri bulunan mezunumuz 1985 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Servisi’ni kurmakla görevlendirildi ve kurduğu klinikten 1997 yılında kendi is-teği ile emekli oldu.
1964 yılında sınıf arkadaşı Op.Dr.Vedat PÜRSÜNLERLİ ile evlendi. Elif ve Ebru adında iki kızı oldu. Gülbün Pürsünlerli emeklilik günlerini, çeşitli hayır kurumlarının ve sosyal derneklerin yönetim kurullarında aktif görev alarak, tıbbi ve edebi konularda okuyarak, seyahat ederek, Yasemin, İpek ve Lâl adlarındaki üç kız torunuyla ilgilenerek geçiriyor.