PROF. DR. BİGE SÜKAN İLE SÖYLEŞİ

Merhaba, öncelikle biz Sion mezunlarına vakit ayırdığınız için teşekkür ederiz.

Kısaca bizlere Notre Dame de Sion’dan mezun olduktan sonra kariyerinizi neden akademik alana çevirdiğinizi ve seçiminizin neden İnkılap tarihi alanında olduğunu iletebilir misiniz?

Bana bülteninizde yer verdiğiniz için ben de size teşekkür ediyorum. 1971 yılında Notre Dame de Sion’dan mezun olduktan sonra Fransa’ya gittim ve yüksek öğrenimimi Grenoble  Üniversitesi Ekonomi Fakültesi’nde tamamladım, daha sonra aynı üniversitede ekonomi doktorasına başladım. Ne var ki,
1977’de, öğrenci olaylarının, şiddet eylemlerinin, üniversitelerde sağ-sol çatışmalarının hüküm sürdüğü, derslerin yapılamadığı, üniversite öğretim üyelerinin öldürüldüğü bir dönemde Türkiye’ye dönmek zorunda kaldım. Bu ortam beni o kadar etkiledi ki, doktora yapmanın anlamsız olduğunu düşünerek çalışmalarımı yarım bıraktım. Ancak sonrasında, 1984 yılında, Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü’nün Müdürü, Fransızca bilgim ve Fransa’da yapmış olduğum ekonomi lisansım nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti Tarihi alanında doktora yapmamı ve Enstitü’de Araştırma Görevlisi olarak görev almamı önerdi. Sonuçta, Fransızca’nın özellikle Cumhuriyet Tarihi araştırmalarında kaynak dili olması ve eğitim alt yapım nedeniyle bu alandaki bilimsel çalışmalara katkıda bulunabileceğim konusunda ikna oldum ve şimdilerde Öğretim Üyesi olarak görev yaptığım Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü’nde akademik kariyere başladım. Dolayısıyla tesadüf eseri diyebileceğim bir şekilde branş değiştirerek Cumhuriyet Tarihi alanında doktora öğrenimine başladım ve “İstiklal Savaşı Döneminde Türk-Fransız İlişkileri (Fransız Arşiv Belgeleri Açısından 1919-1922)” konulu tez çalışmamı gerçekleştirdim.

Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araştırma Merkezi tarafından 2005 yılında size verilen bir görevle Türkiye’ye kazandırdığınız pek çok belge bulunuyor. Bu belgelerin neden uzun yıllar Paris’te kaldığı ve belgelerin içeriği hakkında sizden bilgi alabilir miyiz?

Fransız arşivleri, gerek Türk Kurtuluş Savaşı tarihi gerekse Atatürk dönemiyle ilgili son derece önemli belgeleri barındıran, zengin koleksiyonlara sahip arşivler. Bu arşivler, 40-50 yıllık bir zaman dilimi koyarak belgelerini araştırmacıların kullanımına açıyorlar ve araştır-ma izninin alınması hiç de zannedildiği gibi güç değil… Zaman zaman bazı Türk tarihçileri, özellikle Fransız Dışişleri Bakanlığı Arşivi’nde çalışıyorlar. Ancak şunu itiraf etmeliyim ki, Fransız arşivlerinde özellikle Kurtuluş Savaşı ve Cum-huriyet dönemi ile ilgili araştırma çalışmaları yapan tarihçi sayısı çok az. Tabii buralarda çalışabilmek için sadece tarih bilgisi yeterli değil, Fransızca ’ya da vakıf olmak çok önemli. Dolayısıyla Atatürk dönemine, özellikle devrimler sürecine ilişkin Fransız arşiv belgeleri, Türkiye’de şimdiye kadar toplu bir şekilde yayınlanmadığı için Atatürk Araştırma Merkezi, 2005 yılında beni Paris’teki Fransız arşivlerinde Milli Mücadele ve Atatürk dönemi ile ilgili belgeleri tarayarak bunların mikrofilm ve fotokopilerini ülkemize kazandırmak-la görevlendirdi. Getirdiğim belgelerin çoğu şimdiye kadar Türkiye’de hiç ya-yınlanmamış belgeler. Bu belgeler, ulusal devletin kuruluşundan başlayarak Atatürk döneminde yaşanan yeniden yapılanma sürecine ilişkin Türkiye’de görev yapan Yüksek Komiser, Büyükelçi, Elçi, Özel Temsilci düzeyindeki Fransız yetkililerinin özellikle Fransız Başbakanı ve Dışişleri Bakanı’na gönderdikleri önemli rapor, telgraf ve mektuplardan oluşuyor. Bu belgelerin yayınlanmasıy-la birlikte, Fransız devlet adamlarının yeni Türk Devleti’ne ve özellikle Atatürk devrimlerine yönelik değerlendirmeleri gün ışığına çıkacaktır. Bu çerçevede Büyük Atatürk’ün çağdaş, laik, demokratik bir devlet ve toplum düzeni kurma hedefi doğrultusunda Türkiye’de devlet yönetiminde, eğitimde, sosyal yaşamda, hukukta vs. yaşanan büyük değişi-min, devrimlerin gerçekleşmesi ve çağdaş kurumların kurulması aşamasında önemli bir esin kaynağı olan Fransa’daki yankılarının ve Fransız devlet adamlarının değerlendirmelerinin özellikle Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri açısından büyük önem taşıdığı inancındayım.

Günümüzde gençler özellikle İnkılap tarihine merak duyuyor. Alanında uzmanlaşmak isteyen genç Sionlular’a öğütleriniz varsa, bizlerle paylaşabilir misiniz?

Türkiye’de gençlerin Devrim Tarihi’ne ilgi duymaları çok önemli… Özellikle günümüzde gençliğimizin, Atatürk’ün kendisine emanet ettiği, “en büyük eserim“ dediği Türkiye Cumhuriyeti’ni ve O’nun sayesinde sahip olduğu laik ve demokratik düzeni, hak ve özgürlüklerini koruyabilmesi ve geliştirebilmesi için Atatürk’ü bütün yönleriyle tanıması ve yakın dönem tarihini iyi bilmesi gerekir. Bunun için de gençlere çok okumalarını, başta Nutuk-Söylev olmak üzere Atatürk’le ve Türk tarihiyle ilgili belgelere dayalı yerli ve yabancı kitaplar okumalarını tavsiye ediyorum. Alanında uzmanlaşmak isteyenlerin ise, bunlarla yetinmeyip yüksek lisans, doktora programlarına devam ederek lisansüstü öğrenim yapmaları kuşkusuz gerek kişisel gerekse mesleki gelişimleri açısından kaçınılmaz.

Notre Dame de Sion hakkındaki düşünceleriniz nelerdir? Herkesin unutamadığı lise yıllarına ait anılar ve öğretmenler vardır. Peki ya sizin benzer anılarınız var mı?

Notre Dame de Sion’da aldığım eğitimin ne kadar önemli ve değerli olduğunu mezun olduktan sonraki yıllarda, özellikle akademik yaşantımda daha iyi anladım. Türkiye’nin en köklü eğitimöğretim kurumlarından olan bu okulda öncelikle çalışmayı ve çalışma yöntemini öğrendim, düşünmeyi öğrendim ve tüm bunların ötesinde ayaklarımın üstünde durmayı öğrendim…

Bugün ben de bir eğitimciyim ve okulumla iftihar ediyorum; ayrıca bize emek veren başta Müdürümüz Mère Marie Berthe ve Müdür Yardımcımız Meliha Tecer olmak üzere tüm öğretmenlerimize ne kadar minnet duysam azdır… Ben Notre Dame de Sion’un son yatılı öğrencilerindenim. Bu okulda çok değerli ve sevgili öğretmenlerim ve arkadaşlarım oldu; onlara ilişkin o kadar güzel anılarım var ki… Emin olun Sion yaşantımla ilgili hiçbir kötü anım yok ve okulumu her zaman sevgiyle yad ediyorum.

(NDS 71) PROF. DR. BİGE SÜKAN

1953’de Konya Ereğlisi’nde doğdu. 1971 yılında Notre Dame de Sion Fransız Kız Lisesi’nden mezun olduktan sonra 1976 yılında Fransa’da Grenoble Üniversitesi Ekonomi Fakültesi’nde Lisans ve Yüksek Lisans öğrenimini tamamladı. 1984 yılında Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü’nde Doktora öğrenimine başladı ve 1989’da “Tarih Doktoru” unvanını kazandı. 1996’da Türkiye Cumhuriyeti Tarihi anabilim dalında Doçent, 2004 yılında ise Profesör unvanı aldı. Çeşitli tarihlerde Fransız Dışişleri Bakanlığı, Kara Kuvvetleri ve Deniz Kuvvetleri arşivlerinde ve İngiliz Devlet Arşivi’nde araştırma çalışmaları yapmış olan Prof.Dr.Bige Sükan’ın Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet dönemleri ile ilgili “Türk-Fransız İlişkileri”, “Petrol Sorunu”, “Ermeni Sorunu”, “Atatürk Devrimleri’ne İlişkin Fransız Değerlendirmeleri” gibi konuları ele alan, ağırlıklı olarak Fransız arşiv belgelerine dayalı yayınlanmış kitap, makale ve uluslararası bildirileri bulunmaktadır. Halen Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü’nde görev yapmaktadır.

 

Pin It on Pinterest

Lütfen sayfayı yenileyiniz.