İNAN KIRAÇ ÇİFTLİĞİ’ Nİ GEZDİK

6 Ekim 2012 Cumartesi günü yine kalabalık ve neşeli NDS grubu olarak sadece Koç, Kıraç aileleri ve yakınlarının görme ayrıcalığına sahip olduğu “İnan Kıraç Çiftligi” ni adeta büyülenerek gezdik. Aile yakınları bizleri incelikli zerafet ve nezaketleriyle karşılayıp, eşsiz bir rehberlikle yaklaşık 50 hektar olan Çiftliğin ana duraklarını gezdirdiler.

Ailenin sağ kolu olan botanik mühendisi Muhlis Kılıçoğlu, arboretuma dönüşmüş, içerisinde 2.000-2.500 bitki türü ve eşsiz ağaçlar bulunan Çiftliği bizlere tanıttı: hayatımızda belki hiç göremeyecegimiz bir ağaç türü olan nesli tükenen Portekiz menşeli Mantar Meşesi, birçoğumuzun sadece ansiklopedilerde ismini okuduğu Sığla ağacı (günlük bitkisi elde edilen), Hünnap ağaçları, Akağaçlar, Meşeler, Selviler….

Çiftliğin içerisindeki havuzlarda salınarak yüzen kuğular ve ördekler de bu geziyi görsel bir şölene dönüştürdüler.

Artvin Borçka’dan gelen ve su enerjisiyle çalışan bir un değirmeni ile Karadeniz’lilerin yakından tanıdığı meşhur “mısırı kuruttun mu ambarda unuttun mu” türküsüyle hepimizin kulaklarına aşina hakiki bir “serender”i yakından gördük. Grup fotoğraflarımızı işte bu eşsiz serenderin gölgesinde çektirmeyi tabii ki ihmal etmedik.

NDS ailesi olarak İnan Kıraç Çiftliğinden ayrılırken bu güzellikleri göremeyen arkadaşlarımız için ister istemez bir burukluk hissettik.

İkinci durağımız Şile, Ulupelitli Köyü’nde, doğanın saklı bir cenneti olarak konumlanmış sakin, sevimli bir konaklama tesisi olan ve çok özel mönüleri ile hizmet veren Lavanda Butik Otel ve Restoran oldu. Doğanın yeşilliğiyle bezenmiş bahçelerinde kalabalık grubumuza çok özel, itinalı hazırlanmış sofralarda muhteşem lezzetli bir öğle yemeği keyfi yaşattılar.

Bu özel gezi için emek sarfederek şehrin içinde bizlere günü birlik tatil keyfi yaşatan NDS’liler Derneği Yönetim Kurulu üyelerine sonsuz teşekkürlerimizi sunarız.

(NDS 94) Nilay Kirmanlı

 

Pin It on Pinterest

Lütfen sayfayı yenileyiniz.